|
Tweet |
İran'a nükleer programı nedeniyle uygulanan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye girmesini sağlayacak olan "snapback" mekanizması TSİ 28 Eylül'de hayata geçecek.
Birleşmiş Milletler (BM)
İran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan yaptırımların 30 gün içinde otomatikman yürürlüğe girmesini sağlayan bu mekanizma, E3 ülkeleri olarak adlandırılan Almanya, İngiltere ve Fransa'nın başvurusuyla işletildi. Bu ülkeler, İran'ın nükleer silah üretmesini engellemeye yönelik anlaşmanın ihlal edilmesini gerekçe göstererek 28 Ağustos'ta BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) başvurmuştu.
Rusya ve Çin engel olamadı
Yaptırımları durdurmaya, İran'ın müttefiki Rusya ve Çin'in çabaları da yetmedi. Bu iki ülkenin BM Güvenlik Konseyi'ndeki girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Rusya ile Çin tarafından sunulan ve yaptırımların altı ay süreyle ertelenmesini öngören karar taslağı 15 üyeli BMGK'da sadece dört üyenin desteğini alabildi.
.jpg)
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward
Oylamanın ardından İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, "snapback" sürecinin gerekli adımlarının tamamlandığını ve BM yaptırımlarının bu hafta sonu yeniden yürürlüğe gireceğini duyurdu.
Geçen hafta BM Genel Kurulu için New York'ta bulunan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesinin "asla nükleer silah peşinde olmadığını" söylemiş ve nükleer çalışmalar konusunda şeffaflığa hazır olduklarını bildirerek yaptırımları önlemek için Batılı devletlerin desteğini aramıştı.
Ancak E3 ülkeleri, Tahran'ın girişimlerini "yeterli ve inandırıcı" bulmadı.
Snapback mekanizmasının devreye alınmasını "sorumsuzluk" olarak niteleyen İran ise bugün Almanya, Fransa ve İngiltere'deki büyükelçilerini istişare amacıyla Tahran'a çağırdı.
"ABD diplomasiye ihanet etti ama E3 onu gömdü" diyen İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, yaptırımların nükleer müzakereleri daha da zorlaştırdığını söyledi.
Snapback mekanizması nedir?
İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere) ve Almanya 2015 yılında bir nükleer mutabakata imza atmış, ABD Başkanı Donald Trump ise 2018'de göreve geldikten sonra ülkesini tek taraflı olarak bu anlaşmadan çekmişti.
E3 ülkelerine BM yaptırımlarını otomatik olarak yeniden başlatma imkânı veren snapback mekanizmasının süresi 18 Ekim'de sona erecekti. Bu durumun Avrupa ülkelerini bir an önce harekete geçmeye zorladığı belirtiliyordu. Eğer bu tarih aşılsaydı İran'a yeniden yaptırım uygulayabilmek için BMGK üyeleri Rusya ve Çin'in vetosunu aşmak gerekecekti.
E3 ülkeleri 28 Ağustos'ta BMGK'ya gönderdikleri beş sayfalık yazıda, İran'ın son altı yılda yükümlülüklerini yerine getirmeyerek taahhütlerini birçok kez ihlal ettiğini belirtti.
Geçen bir aylık sürede Tahran, muhataplarını ikna edemedi.
Yeni yaptırımlar ne öngörüyor?
İran'a yönelik yeniden uygulanmaya başlayacak BM yaptırımları; İranlı kişi ve kuruluşların küresel mal varlıklarının dondurulmasını ve seyahat yasaklarını kapsıyor.
Silah ambargosu, uranyum zenginleştirme ve yeniden işleme yasağı, balistik füzelerle ilgili faaliyetlerin yasaklanması da yaptırımlar kapsamında. Ayrıca enerji sektörüne yönelik bazı kısıtlamalar da bulunuyor.
Bu adımların, Trump'ın ilk başkanlık döneminde nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana Amerikan yaptırımları nedeniyle zaten sarsılmış durumdaki İran ekonomisi üzerinde baskıyı daha da artıracağı belirtiliyor.
İran, resmî olarak açıklanan bir nükleer silah programı olmadığı hâlde silah geliştirme seviyesine yakın oranda uranyum zenginleştiren tek ülke konumunda.
2015'teki nükleer anlaşmaya göre İran, yalnızca yüzde 3 oranında uranyum zenginleştirme ve en fazla 300 kilogram uranyum stoklama hakkına sahipti.
Ancak Haziran ayındaki İsrail saldırılarından önce yayımlanan bir rapora göre İran'ın yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş 440 kilo uranyuma sahip olduğu ve bu miktarın, birkaç nükleer bomba üretmesine yeteceği ifade ediliyor.
ABD istihbarat kurumları, İran'ın bir silah programı başlatmadığını, ancak isterse nükleer silah üretebilecek konuma geldiğini bildiriyor.
İsrail, Haziran ayında ABD'nin de desteğiyle İran'daki nükleer tesisleri bombalamıştı. Bu saldırılar sonrası İran'ın mevcut nükleer kapasitesine ilişkin güncel durum bilinmiyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)