X 20
Bugun...
SON DAKİKA

İYİ Parti İzmir'de aday çıkaracağını duyurmuştu: CHP'den ilk açıklama geldi!

İYİ Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adayını açıklamasına yönelik açıklamada bulunan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "Biz gidene 'kal' diyemeyiz, zorla ittifak yapacak halimiz de yok. Umarım seçim sonucunda bunun ülkeye, demokrasiye ve kazanılan illere bir zararı olmaz. Umarım hesap vermek zorunda da kalmazlar" diye konuştu.
facebook-paylas
 Tarih: 21-09-2023 17:50:15

İYİ Parti İzmir'de aday çıkaracağını duyurmuştu: CHP'den ilk açıklama geldi!

Yaklaşan yerel seçimlere yönelik 'ittifak' tartışmaları İYİ Parti'nin İzmir adayını açıklamasıyla sona ererken, CHP'den ilk açıklama geldi.​ 

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.



Başarır, şunları söyledi:


"UYUŞTURUCU ÇETELERİ, UYUŞTURUCU BARONLARI ÜLKEMİZİ SARMIŞ DURUMDA"

"Maalesef son zamanlarda uyuşturucu çeteleri, uyuşturucu baronları ülkemizi sarmış durumda. O kadar gözleri dönmüş o kadar rahat ki polise, askerimize ağar makineli silahlarla saldırabilme cüretini gösteriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti bunu tarihinin hiçbir bölümünde yaşamadı. Daha yeni 25 Ağustos'ta İstanbul'da yapılan uyuşturucu operasyonunda AK-47 yani ağır makineli silahlarla polislerimize saldırıldı. Orada da bir polisimiz şehit oldu. Türkiye niye bu halde? Hemen söyleyeyim; bataklıkları kurutmadan, sinekleri öldürerek bu olayı çözemezsiniz. Maalesef ki Türkiye'de bazı yerler bazı bölgeler bir uyuşturucu bataklığı haline gelmiş. Hiç kimse bunu kurutmak ve bununla mücadele etmekle uğraşmıyor. En ucundaki sokaktaki torbacı olarak tabir edilen insanları alabiliyor. Peki baronlar?

Mersin defalarca uyuşturucu madde geldi gemilerle ne alanı yakalayabildik ne göndereni. Mersin ile ilgili açılan doğru düzgün bir dava yok. Ama bugün askerimiz, polisimiz şehit oluyor. Türkiye'de bir güvenlik sorunu var. Uyuşturucu tacirleri, çeteler sokakta savaşıyor. Çok rahat ağır makineli silahlara ulaşabiliyor. Google arama motorunu incelediğimiz zaman 23 Eylül 2018 diplerde. 19 Mart 2023 arama motorunda bu silah 4 kat daha fazla aranmış. Niye insanlar bu silahı arama ihtiyacı duyuyor ve temin edebiliyor bu ülkede? Türkiye'de silaha erişmek, o silahı kullanmak o silahla çatışmak çok kolay. Çünkü İsveç, Azerbaycan, Irak, Türkiye'deki Sırp organize suç örgütü liderleri hem de bazıları vatandaşlık almış insanlara işkence yapıp; İstanbul'un, Türkiye'nin göbeğinde, şehir merkezlerinde çatışabiliyor. Bu güvenlik açığının, zafiyetinin sorumlusu bu iktidardır.

"BEYEFENDİMİZİN TOPLAM 2 MİLYAR 804 MİLYONLUK BİR GİDERİ VAR"

Sayıştay raporları açıklandı. Cumhurbaşkanlığı'nın harcamalarına baktık. 2021 yılında yani bir önceki raporlarda Cumhurbaşkanlığı'nın harcama kalemleri tek tek sayılmıştı. Yani kırtasiye, yiyecek, araç, yakıt, tanıtım gideri, kalem kalem bunu bilebiliyorduk. Bugün bu Sayıştay raporlarında bunlar gizlendi. Yani beyefendimizin toplam 2 milyar 804 milyonluk bir gideri var. Nerede kullandı? Nereye harcadın? Hangi kaleme harcadın? Sayıştay bunu sansürlemiş. Çünkü saray ve yönetimi bu harcamalardan utanıyor. Bu ülkede emekli maaşı 7 bin 500 lira, asgari ücret 11 bin 500 lira ama beyefendimizin 2 milyar 804 milyon harcaması var. Geçen yıla göre 800 milyon artmış. Bu bir utanç meselesidir. Bir hukuk devletinde, şeffaf bir devlette cumhurbaşkanı oturduğu, yönettiği sarayda bu kadar büyük meblağı kullanıp bunun nereye harcandığını eğer Sayıştay'a bildirmiyorsa, Sayıştay yurttaşlarla paylaşmıyorsa sözün bittiği yerdeyiz.

2021 yılındaki cari transferler beyefendinin derneklere, vakıflara gönderdiği paralar, bu yıl 1 milyar olmuş. Nereye yolluyorsun bu parayı beyefendi? Kimin parasını yolluyorsun? Bizim paramızı yolluyorsun, hesap veremiyorsun. Bu ülkede emekli maaşı 7 bin 500 lira. Beyefendi vatandaşa 'sabırlı ol' diyor, 'dişinizi sıkın' diyor, 'tasarruf edin' diyor ama bakıyoruz kendisinin hesabını veremediği yaklaşık 3 milyarlık bir harcama var. Saray ve Sayıştay lütfen bu paralar nereye harcanıyor ne şekilde harcanıyor, hangi vakıflara hangi derneklere veriliyor bunları açıklayın. Bu bir utanmazlık bu bir hesap vermezlik bu bir hukuk dışı olaydır.

"KAÇ TANE BÖYLE ÇOCUK VAR BU ÜLKEDE VE NEDEN BU NOKTAYA GELDİLER?"

17 yaşındaki bir çocuk bu ülkenin atasına, kurucu liderine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ağır hakaretler ve bunu videoya aldı ve bunu paylaştı. Bu çocuk tutuklandı. Gerçekten sorun nerede? Burada neyi sorgulamamız gerekiyor? Eğer bu ülkede 21 yıldır bu ülkeyi yöneten bir cumhurbaşkanı iki kurucu lidere 'iki ayyaş' diyebiliyorsa, Atatürk'e hakaret eden fesli Kadir'i devlet protokolüyle hastanede ziyaret edebiliyorsa ya da bugüne kadar kendi beslediği, büyüttüğü tarikatlarda atamıza hakaretler edilip sessiz kalıyorsa bunun bir sebebi olmalı. Bu ve buna benzer çocuklar niye bu hale geldi? Bu çocuklara eğitim veren, mülakatlarda torpil yapılarak atanan bu öğretmenlere de sormak istiyorum. Bu çocukları tarikatlara, vakıflara ve bunların uzantısı ne olduğu belli olmayan kurumlara teslim ederken gerçekten denetim yapıldı mı?

Bu ülkede 21 yılda yetişen nesile 19 Mayıs 1919'dan, Kurtuluş Savaşı'ndan, 30 Ağustos'tan, Atatürk devrim ve inkılaplarından, cumhuriyetten, laiklikten uzaklaştırılıp bambaşka bir eğitim veriliyorsa işte böyle bir nesil maalesef ki bu eylemlerde bulunabiliyor. Bunun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıdır. Bu ülkenin iki büyük liderine hakaret edeceksin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret edenleri hastanede ziyaret edeceksin, 'dindar ve kindar bir nesil yetiştiriliyor' diyeceksin, ondan sonra tutuklanıyor. Bence yargılanması ve sorgulanması gereken aslında hakaret edip de onları başının üstünde gezdirenler, yönetenler. Sorun burada. Tutukladık, sorunu çözmüyor. Daha böyle kaç genç var. Biz bu çocukları nasıl bir öğretmene, eğitim sistemine ya da tarikatlara ya da bu anlayıştaki insanlara teslim etmişiz. Çok üzüntü verici. Çocuk bu eylemi yapıyor, arkasındaki çocuk 'okulu da çek' diyor, diğeri de videoya alıyor. Kaç tane böyle çocuk var bu ülkede ve neden bu noktaya geldiler?

Başarır, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamalarının sorulması üzerine Başarır, şu yanıtı verdi:

"Başından beri Meral Hanım’ın açıklamalarına sükunetle, sakinlikle ve sağduyuyla yaklaştım. 2019 ruhunun canlanması gerektiğini, belediyelerin demokrasi açısından büyük kazanım olması gerektiğini, daha büyük farkla kazanmamız gerektiğini, kaybetmemiz gerektiğini söyledim. Ama hanımefendi böyle bir karar vermiş, 'ben ayrı gireceğim' diyor, İzmir'de adayını açıklıyor. Bir kez daha söylüyorum biz gidene kal diyemeyiz. Zorla ittifak yapacak halimiz de yok. O yüzden kararı hayırlı olsun. Umarım bunun seçim sonucunda ülkeye, demokrasiye ve kazanılan illere bir zararı olmaz. Siyasi partiler karar alır, uygular bunun sonucunu da oy alarak sandıkta alır. Tersi olursa da bunun bir hesabı oluyor. Umarım böyle bir hesap vermek zorunda da kalmazlar."

"GERÇEK ENFLASYON SOKAKTA, PAZARDA, DOLAPTA, ÇARŞIDA, CEBİMİZDE"

Erdoğan'ın Avrupa Birliği'yle ilgili açıklamalarının sorulması üzerine ise Başarır, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanı’nın meşhur zikzaklarını zaten biliyorum. Ama bu ABD yolculuğu bir farklıydı. Çünkü uçağa binmeden önce 'Avrupa Birliği'nden ayrılabiliriz' dedi, uçaktan indi, 'düzelteceğiz' dedi. 'Katil' dediği İsrail Devlet Başkanı’nın elini sıktı. Cevdet Yılmaz ile kendisinin enflasyon konusunda bu kadar zıt söylemde bulunması, ülkenin nasıl yönetildiğinin somut bir göstergesidir. Cumhurbaşkanı 'indireceğiz' diyor, o 'artacak' diyor. Biz kime inanacağız? Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek, Recep Tayyip Erdoğan ne derse desin artık hikaye bunlar. Gerçekler çarşıda pazarda. Ekmek fiyatlarında, et fiyatlarında, süt fiyatlarında, okul üniformalarında, akaryakıt fiyatlarında, kira fiyatlarında. Bunu biz yaşıyoruz. Türkiye eğer 5 yıldır bu kadar fakirleştiyse, paramızın değeri düştüyse; emekli, işçi, çiftçi bu kadar mağdur olup yoksulluğun altında ezildiyse bu sistemdir bu çelişkilerdir. Gerçek enflasyon sokakta, pazarda, dolapta, çarşıda, cebimizde."

"BEYEFENDİNİN FAİZ İNADI YÜZÜNDEN BUGÜN TÜRK PARASININ DEĞERİ BU DURUMDA"

Merkez Bankası'nın politika faizini artırmasını da değerlendiren Başarır, "Aslında çok daha önce yapılması gereken bir şey. 8,5 lira dolar bugün 27 lira. Beyefendinin faiz inadı yüzünden bugün Türk parasının değeri bu durumda. 3 yıl önce yapılması gereken hiçbir politikayı uygulamayacaksın, dün söylediğini yüzün kızarmadan bugün yutacaksın faizi yükselteceksin. Peki bu aradaki zararını, farkını, bizim çektiğimizi bunun hesabını kim verecek? Paranın değeri bu kadar düşmüş, yoksulluk bu kadar artmış inadı yüzünden şimdi yüzde 30, konut kredisi yüzde 50, ticari kredi yüzde 40, tüketici kredisi yüzde 50. Bunun bir hesabı olmalıydı. Maalesef kirli algılarla, çirkin algılarla seçimi kazandılar ama halimizde bu" dedi.

 

 


  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER SİYASET Haberleri
  HAVA DURUMU
resmi ilanlar
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI