CHP Grup Başkanı Özgür Özel, bugün Ankara'da, geçmişte SHP Genel Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı da yapmış olan Murat Karayalçın'ı ziyaret etti. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından Karayalçın ile Özel, basın mensuplarına açıklama yaptı.

Karayalçın, Özel'in CHP Genel Başkanlığına aday olacağını ilan etmesi sonrası tebrik mesajı gönderdiğini ifade ederken, "15 Eylül günü sayın Özel ile sayın Öymen (eski CHP PM Üyesi Örsan Öymen) adaylıklarını açıklamışlardı. Ben de kendilerine birer ileti göndererek kutlama dileklerimi sunmuştum. Bugün Özgür Bey nezaket gönderdi. Arkadaşlarıyla birlikte beni ziyaret etti. İçinde bulunduğumuz sürecin, CHP içerisinde yapılması gereken düzenlemeleri, orada Türkiye siyasetini, yerel yönetim seçimlerinin önemini bir sohbet ortamında değerlendirdik" sözleriyle görüşmeyi değerlendirdi.

Karayalçın, "Sayın Özgür Özel, benim çok sevdiğim, çok beğendiğim, çok değer verdiğimiz bir partilimiz, parti büyüğümüz, parti yöneticimiz. O nedenle kendisiyle böyle bir görüşme, sohbet yapmaktan çok büyük bir memnuniyet duydum. Sayın Özgür Özel’e ve arkadaşlarına en içten başarı dileklerimi sunuyorum. Ziyaretleri nedeniyle bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi.

Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından Özel ve Karayalçın basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı.

Özel, şunları söyledi:

“ÖRNEK ALDIĞIMIZ BİR SİYASET BÜYÜĞÜMÜZ”

“Ben siyasi fikirlerimin oluşmaya başladığı, dünya görüşümün oluştuğu ve sosyal demokrasiye inandığım süreçlerde Türkiye siyasetini en yakından takip ettiğimiz ve fikirlerinden etkilendiğimiz, ortaya koyduğu hem yerel yönetimlerdeki yönetim anlayışıyla daha sonra sosyal demokrat siyasetin merkezi yönetimi açısından kendilerinin ortaya koyduğu yaklaşımlardan hep feyz aldığımız ve üzerinde tartıştığımız, örnek aldığımız bir siyaset büyüğümüz olan partimizin önceki Genel Başkanlarından sayın Murat Karayalçın'a bu ilk ziyareti gerçekleştirmeyi ekibimizle birlikte uygun gördük. Zira cuma günü sizlerin de takip ettiği hem tutum belgemizi açıklamıştık hem de önümüzdeki kurultayla ilgili iddiamızı ortaya koyduğumuzu ve adaylık düşüncemizi ifade ettiğimiz toplantıyı gerçekleştirmiştik.

“KARAYALÇIN'IN ZAMAN ZAMAN KAMUOYUYLA ZAMAN ZAMAN PARTİNİN İÇ TOPLANTILARINDA PAYLAŞTIĞI FİKİRLERDEN ESİNLENDİĞİMİZ, ÖRNEK ALDIĞIMIZ KISIMLAR OLDU”

Tutum belgemiz hem Türkiye'nin sorunlarına hem partimizin içinde bulunduğu duruma hem nasıl partimizde nasıl dönüşümler gerçekleştireceğimize hem de partimizi nasıl iktidar yapacağımıza ilişkin önerilerimizi ve iddiamızı ortaya koyuyordu. Şüphesiz bu metin ortaya çıkarken metnin bileşenleri içerisinde parti mimarisine ilişkin çok sayıda önerimiz, örgütümüzü güçlendirmeye yönelik çok sayıda önerimiz, ilçe başkanlarımızdan, il başkanlarımızdan başlayarak partimizdeki siyaset odaklarını görünür ve etkin kılmaya yönelik önerilerimiz ve örgütlenmeye yönelik çok sayıda yeni fikrimiz var. Bu fikirlerin oluşmasında da sayın Karayalçın'ın zaman zaman kamuoyuyla zaman zaman partinin iç toplantılarında paylaştığı fikirlerden esinlendiğimiz, örnek aldığımız kısımlar oldu. O kısımları ifade ettik ve üzerinde tartışma imkanı bulduk.

“ŞÜPHESİZ BU KURULTAY VE DEVAMINDAKİ BU KURULTAYIN YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE MUTLAKA YAPILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

Şüphesiz bu kurultay ve devamındaki bu kurultayın yerel seçimlerden önce mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Devamında da bir yerel seçim olduğu için sayın Genel Başkan'ın yerel seçimlerle ilgili de tecrübeleri, yerel yöneticilerin yeniden aday gösterilmesi, yeni adayların belirlenmesi ve ilerleyen süreçte yerel yönetimlerin nasıl bir genel başarıyı tetikleyebileceği konusundaki fikirlerini, önerilerini almak bizim açımızdan son derece kıymetliydi. Bugünkü toplantı, bizim açımızdan son derece kıymetli, öğretici ve önümüzdeki dönem için yolumuza ışık tutan bir görüşme oldu.”

Özgür Özel, basın mensuplarının soruları üzerine şu yanıtları verdi:

“DELEGENİN İRADESİNİN DOĞRUDAN YANSITMANIN ÇARŞAF LİSTEYLE OLMASINI DÜŞÜNÜYORUZ”

"Önce İzmir, sonra Konya, sonra Karaman kongrelerindeydik. Kongrelerde basına yansıyan tartışmalı durumun blok liste-çarşaf liste tartışmalarından kaynaklandığını ve hiçbirimizin hoşuna gitmeyen görüntüler olduğunu ifade etmeliyim. Biz, temel yaklaşım olarak çarşaf listeyi savunuyoruz ve çarşaf listeden örgütümüzün taviz vermemesi gerektiğini, delegenin iradesinin doğrudan yansıtmanın çarşaf listeyle olmasını düşünüyoruz. Farklı görüşler olabilir ama bu farklı görüşlerin kürsüde ifade edilip, işari oylamayla karara bağlanması lazım. Bunun ötesine geçen tüm görüntüler, hepimizi üzüyor ve partimize fayda getirmiyor. Sözüme kıymet veren herkese buradan çağrı CHP'deki: CHP'ye fikirlerin yarıştığı ancak kardeşliğin konuşulduğu, birlikte girilen kongre salonlarından el ele, omuz omuza çıkmanın CHP'nin başarısını sağlayacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki kurultay sürecinin bir bütün olarak ikili, üçlü yarış olabilir, başka adaylar olabilir ama bir kardeşlik hukuku içerisinde, fikirlerin yarıştığı ama sinir katsayısının hızla hepimiz tarafından düşürüldüğü ve herkesin bundan sonraki süreçteki iyi duygulara katkı sağlayacak yaklaşımlarda bulunması gerekiyor.

“BÜTÜN SALON BİLİYOR Kİ, BÜTÜN GÜCÜYLE BENİM SESİMİ BASTIRMAK İÇİN BAĞIRANLARIN HİÇBİRİSİ GENÇLİK KOLLARI ÜYESİ DEĞİLDİ”

Bazı arkadaşlar, gençlik kolları sloganlarıyla kesiyordu dedi. Bütün salon biliyor ki, bütün kayıtlar ortada ki o kürsünün yanına kadar gelmiş, ayakta ve bütün gücüyle benim sesimi bastırmak için bağıranların hiçbirisi gençlik kolları üyesi değildi. Kimler olduğunu, Genel Merkezimiz bir araştırma başlatmış ben de okudum, kimler olduğu ortaya çıkacak. O kişilerin arkasında kimlerin olduğu da ortaya çıkabilir. Ama ben bunu asla ve asla gerek İzmir'deki gerek genel merkezimizdeki iyi niyetli siyaset arkadaşlarımıza mal etmek istemem. Ama kim yaptıysa onu Genel Merkezimiz çıkarırsa hep birlikte öğreniriz.

“SAYIN ÖZTRAK TARAFINDAN YANLIŞ ANLAŞILDI. SONRA SAYIN ÖZTRAK TARAFINDAN DOĞRU DA ANLAŞILDI”

(Açıklamam) Sayın Öztrak tarafından yanlış anlaşıldı. Sonra sayın Öztrak tarafından doğru da anlaşıldı. Ben kendisine cümlenin başında ‘sakın bunu bu geçiş döneminde atanan genç MYK üyeleri için söylediğimi düşünmeyin’ diye cümleye başlamıştım. Sayın Öztrak, kongreyi yönetme yoğunluğu içerisinde bu ilk cümlemi atlamış olacak. Dedi ki 'Bizim mevcut MYK üyelerimiz bu eleştiriyi hak etmiyor. Ben kendisine bu sabah saatlerinde hem metni hem videoyu yolladım. Sayın Öztrak oradaki yanlış anlaşılmasının farkına vardı. Tahmin ediyorum bugün sorulursa düzeltir.

ÇETİN VE ÖYMEN’LE DE GÖRÜŞECEK

Sayın Hikmet Çetin, bir Amerika ziyaret vardı. Kendisiyle bir İzmir ziyaretini birlikte gerçekleştirmiştik. Randevunun günü için konuşmuştuk. Ancak bizim açıklamamız cuma gününe kalınca o ziyareti bu hafta içerisinde yapamayacağız. Kendisi döndükten sonra yapacağız. Sayın Altan Öymen'i de İstanbul'da ziyaret etmeyi düşünüyorum.

“MYK TOPLANTILARINA, GRUBUMUZ GRUP BAŞKANVEKİLLERİMİZ TARAFINDAN TEMSİL EDİLECEK”

MYK toplantılarına vekaletimi yürüten Grup Başkanvekili arkadaşlarımız katılıyorlar. Çok özel bir gereklilik ortaya çıkmadıkça ben bundan sonraki süreçte MYK toplantılarına grubumuz Grup Başkanvekillerimiz tarafından temsil edilecek.

Biz Türkiye’de hiçbir turiste, konuğa, sığınmacıya kötü muamele ve şiddetin mazur görülebilecek bir durum olduğunu düşünmüyoruz. Bu konuda gerekli önlemlerin alınması, özür dilenmesinin hiçbir mahsuru yoktur. O konuda bir polemik alanı görmüyorum.

“ATATÜRK’ÜN KURTARDIĞI BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE VE KURDUĞU BU CUMHURİYET’TE ONA DİL UZATACAK KİMSEYE TAHAMMÜLÜMÜZ OLMAZ”

Ancak daha sonra Kuveytli yazarın yaptığı açıklamaların, yenilir, yutulur bir tarafı yoktur. Kesin bir dille dün erken saatlerde ilk tepkiyi verenlerden biri olarak reddetmiştim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtardığı bu topraklar üzerinde ve kurduğu bu Cumhuriyet’te ona dil uzatacak kimseye tahammülümüz olmaz. Bu tip konularda iktidar partisi hızlı refleks verip, hatta neredeyse dönüp de ki o durumlarda biz iktidar partisinin diğer partilerin refleks vermesini memnuniyetle karşılarız, onlara o olanağı tanırız, ama baktık ki meselede doların yeşili, Körfez’in sermayesi olduğunda Türkiye’deki birtakım siyasetlerini idameye yönelik çıkar ilişkisi söz konusu olduğunda birileri dut yemiş bülbül kesiliyorlar. Buradaki çelişkiyi de bütün vatandaşlarımıza şikayet ediyorum.”